6 th International Mediterranean Scientific Research Congress, Rome, İtalya, 13 - 15 Ağustos 2024, ss.68-69
ÖZET
Bu çalışma, kırılgan beşli ülkelerin hisse senedi
piyasaları ile finansal stres (FS) ve korku (VIX) endeksleri arasındaki
ilişkiyi 2009:01-2024:01 dönemi için aylık veriler kullanarak Fourier tipi
testler yardımıyla incelemektedir. Değişkenlere ilişkin serilerin öncelikle zaman
serisi özellikleri, bilinmeyen formda, konumda ve sayıda yapısal kırılmaları da
dikkate alan Fourier ADF, Fourier KPSS ve Fourier KSS birim kök testleri
aracılığıyla keşfedilmeye çalışılmıştır. Söz konusu değişkenler arasındaki
potansiyel nedensellik ilişkileri, Fourier tipi nedensellik testleri
kullanılarak aydınlatılmıştır. Elde edilen ampirik bulgular ışığında ulaşılan
sonuçlar üç ayrı küme altında sınıflandırılabilir: (i) Değerlendirmeye konu olan dönemde VIX’ten FS’ye doğru tek yönlü
nedensellik ilişkisinin var olduğu tespit edilmiştir. (ii) Yine aynı dönemde FS’den Hindistan, Endonezya ve Brezilya
hisse senedi piyasasına doğru tek yönlü ilişki bulunurken; FS ile Türkiye ve
Güney Afrika hisse senedi piyasası arasında çift yönlü nedensellik ilişkilerin
bulunduğu gün yüzüne çıkarılmıştır. (iii) VIX’ten Türkiye ve Hindistan
hisse senedi piyasasına doğru tek yönlü nedensellik ilişkisi varken; VIX ile
Güney Afrika hisse senedi piyasası arasında çift yönlü nedensellik ilişkisinin
varlığına rastlanmıştır. Buna ek olarak, VIX ile diğer ülkelerin hisse senedi piyasaları
arasında herhangi yönde bir nedensellik ilişkisi tespit edilememiştir. Bu
sonuçlar çerçevesinde, krılgan beşli ülkelerin hisse senedi piyasaları finansal
strese tamamen duyarlıyken; Hindistan, Türkiye ve Güney Afrika hisse senedi
piyasaları korku endeksine duyarlı olduğu bulunmuştur. Ayrıca finansal stres
korku endeksine duyarlı olduğu tespit edildiği için kırılgan beşli ülkelerin
hisse senedi piyasaları da dolaylı olarak korku endeksine duyarlı olduğu
söylenebilir. Bu bağlamda; yatırımcılar, portföy ve yatırım stratejilerini
belirlerken; ve politika yapıcıları, ülkelerin hisse senedi piyasalarına
ilişkin politikalar önerirken söz konusu
duyarlılığı göz önünde bulundurmalıdırlar ve buna göre kurgular
yapmalıdırlar.