Bir milletin yazılı edebiyatını şekillendiren, ona renk katan, onu güçlü kılan şey, köklü bir sözlü geleneğe sahip olmasıdır. Zira bir millet, kendine has, kendi köklerine bağlı bir yazılı edebiyatı şekillendirmek istiyorsa sözlü edebiyat ürünlerinin zenginliğinin farkına varmalıdır. Türkçenin temel özelliklerinden olan dilde işleklik, sözlü edebiyat ürünlerine de yansımıştır. Az sözle çok şey anlatmak, güldürürken düşündürmek, eğlendirerek öğretmek gibi birçok özellik, Türkçenin hem sözlü geleneğinin hem de bu geleneğin ışığıyla oluşmuş yazılı edebiyatının şekillenmesine ve gelişerek devam etmesine olanak sağlamıştır.Zengin bir sözlü kültüre sahip Kazan-Tatar Türkçesinde atasözü ve bilmecelerin önemli bir yeri vardır. Bu lehçede atasözü, mekal; bilmece, tabışmak olarak adlandırılır. Bu çalışmamızda Tatar aydını Necip Dumavî’nin okuma yazmayı öğretmek amacıyla yazdığı “Möʿallim” isimli elifbasındaki atasözleri ve bilmeceler yer almaktadır. Bu elifba, 20. yüzyıl Tatarcası hakkında da birtakım ipuçları barındırmaktadır. Bunlar arasında bugünkü Tatar Türkçesinden farklı olanlar belirlenip incelenmiştir. Ayrıca, çalışmada elifbanın dil özellikleri ve öğretme tekniği üzerinde durulmuştur. Bu çalışmanın Tatar Türkçesinin sözlü geleneğine ve 20. yüzyıl yazı dilinin aydınlatılmasına katkı sunacağı düşüncesindeyiz.
The thing that shapes the written literature of a nation, colour it, and makes it powerful is its deep-rooted oral tradition. Likewise, if a nation wishes to shape a written literature that is both unique and bound to its own roots, it must realize the richness of oral literary products. Being one basic feature of Turkish, productivity is reflected on its oral literary products, as well. Many features such as telling a lot with few words, making you think while making you laugh, and teaching by entertaining have all enabled both the oral tradition of Turkish and its written literature – formed in light of this tradition – to shape and continue by evolving. Proverbs and riddles have an important place in Tatar language, which has a rich oral culture. In this dialect, proverb is referred to as ‘mekal’, while riddle is referred to as ‘tabışmak’. This study involves proverbs and riddles from Tatar intellectual Necip Dumavi’s elifba “Möʿallim” which he wrote for teaching reading and writing. This elifba contains several clues about the 20th century Tatar language. Among these, those which were different from today’s Tatar language were identified and analysed. In addition, the elifba’s linguistic characteristics and teaching technique were emphasized in the study. We believe that this study will contribute to the oral tradition of the Tatar language and to enlightenment about the 20th century written language.