Edebiyat gerçekliğin ve toplumsal olayların aynasıdır. Vakıa ve gerçeklik edebiyatta şeffaf ve açık olarak yansımaktadır. Bu yüzden edebiyatçı yaşadığı toplumun ve çevrenin ürünüdür. Edebiyatçı yaşadığı toplumun karşılaştığı devrimleri, savaşları, krizleri ve sorunları gözlemleyen, tasvir eden, tahlil eden ve bunlara çözüm arayan kimsedir. Kimi edebiyatçılar yaşadıkları sorunlardan bizzat etkilenirler ve bu etkilenme aynı zamanda daha etkili eserler vermesini sağlayabilir. Nitekim dünya edebiyatında bunun birçok örneği de vardır. Bu bağlamda çalışmamız başta Suriye olmak üzere birçok İslam Arap ülkesinin günümüzde karşılaştığı iltica ve göçten kaynaklı trajedilerine değinmektedir. Bu noktada iltica ve göçün mülteciler ve onların iltica ettikleri ülkeler üzerindeki etkisi; iltica ve göçün nedenleri, mültecilerin karşılaştığı zorluklar ve ihtiyaçları irdelenecektir. Bu Çalışmada Çağdaş Arap Edebiyatının, Suriyeli mültecilerin trajedilerini uluslararası ve Arap okuyuculara tasvir etme ve aktarma konusundaki etkisi Suriye Edebiyatının farklı örnekleri (roman hikâye, şiir) çerçevesinde ele alınmaktadır. Daha sonra bu acılarla yoğrulan Suriye edebiyatı ile ilgili eleştirmenlerin görüşleri incelenerek üzerindeki etkileri ortaya çıkarılacak ve yeni edebiyat türlerine ışık tutacaktır.
Literature is a mirror of verity and the facts. The fact and the verity are reflected in literature in a sheer and explicit manner. Author is the product of the society and environment in which he lives. Author is the person who observes, depicts, analyzes and seeks solutions to the revolutions, wars, crises and problems faced by the society in which he located in. In this context, our study refers to the tragedies of asylum and immigration, which are now faced by many Islamic Arab countries, especially Syria. At this point, the impact of asylum and migration on refugees and their asylum countries; the causes of asylum and migration, arduousnesses faced by refugees and their needs will be discussed. In this study, the impact of contemporary Arabic literature on portraying and transferring the tragedies of Syrian refugees to both international readers and Arab readers is discussed within the framework of different examples of Syrian literature (novel, story, poetry). Afterwards, the views of critics about the Syrian literature, which is impasted with these griefs, will be examined and their effects on this literature will be revealed and will shed light on the new types of literature.