A Different Perspective on the Discussion Regarding the Update of the Customs Union: Is it an Alternative to Full Membership Process?


Creative Commons License

Akcay E. Y.

Current Research in Social Sciences, vol.6, no.1, pp.29-38, 2020 (Peer-Reviewed Journal) identifier

Abstract

Turkey’s relations with the European Union began with Turkey’s application for associate on 31 July, 1959 and established a legal framework with Ankara Agreement which was signed on 12 September, 1963. According to the Ankara Agreement, the partnership relationship is divided into three periods: preparation, transition and final period. Customs Union, which was established on March 6, 1995 between Turkey and the European Community, brought a new dimension to Turkey–Community relations. During the final period of the Ankara Agreement Turkey’s economy began to recover. Recently, however, a more appropriate group have focused on the lack of Customs Union activity between Turkey and the Community. The terms of the agreement need to be updated, and a report has been prepared by World Bank regarding the assessment of the Customs Union. Within the framework of this report, it is foreseen that the economic relations between the two parties will be better by adding some areas in the Customs Union to the process. But this situation was brought to the agenda that the community wanted to establish a different relation except full membership with Turkey. In this context, this study will analyze whether updating of customs union pointed to relation except full membership in Turkey-the Community relations.
Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkileri 31 Temmuz 1959’daki ortaklık başvurusuyla başlamış ve 12 Eylül 1963’te imzalanan Ankara Anlaşması ile yasal bir zemine oturmuştur. Ankara Anlaşması’na göre ortaklık ilişkisi hazırlık, geçiş ve son dönem olmak üzere üç döneme ayrılmıştır. Türkiye Avrupa Topluluğu arasında 6 Mart 1995’te kurulan Gümrük Birliği, Türkiye-Topluluk ilişkilerine yeni bir boyut kazandırmıştır. Gümrük Birliği ile Ankara Anlaşması’nda belirtilen son döneme geçilirken diğer yandan da Türkiye ekonomisi canlanmaya başlamıştır. Son dönemlerde Türkiye ile Topluluk arasındaki Gümrük Birliği’nin eksiklerinin olduğu ve güncellenmesi gerektiği üzerinde durulmaya başlanmış ve Dünya Bankası’na Gümrük Birliği’nin değerlendirilmesine ilişkin bir rapor hazırlatılmıştır. Bu rapor çerçevesinde Gümrük Birliği’nde bazı alanların sürece eklemlenmesiyle iki taraf arasındaki ekonomik ilişkilerin daha iyi olacağı öngörülmüştür. Ancak bu durum Topluluğun Türkiye ile tam üyelik dışında farklı bir ilişki kurmak istediğine ilişkin tartışmaları da gündeme getirmiştir. Bu bağlamda bu çalışma Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin Türkiye-Topluluk ilişkilerinde tam üyelik dışında bir ilişkiye işaret edip etmediğini realist bir çerçeveden ele alarak analiz edecektir.