TÜRK MEDENİ HUKUKUNDA YER ALAN ÜST HAKKININ VERGİ USUL KANUNU KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ


ERASA I., Özkanca Andıç N.

Vergi Raporu, cilt.0, sa.273, ss.82-90, 2022 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Derleme
  • Cilt numarası: 0 Sayı: 273
  • Basım Tarihi: 2022
  • Dergi Adı: Vergi Raporu
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.82-90
  • Hakkari Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Vergi kavramı, devletin, yükümlü olduğu kamu hizmetlerini yerine getirmek için katlanmak durumunda kaldığı kamu harcamalarını karşılamak üzere, egemenlik gücünden destek alarak, tek taraflı ve karşılıksız olarak cebir altında olan parasal ödemeleri ifade etmektedir. Devlet mükellef ilişkisinin temeli devletin vergilendirme yetkisinde yer almaktadır. Devlet ve mükellef arasında kurulan hassas vergi ilişkisi dayanağını vergi hukukundan almaktadır. Vergi hukuku taraflardan birinin üstün olduğu kamu hukuku kapsamında düzenlenmektedir. Türkiye’de Vergi Usul Hukukunun konusuna giren tüm konular, vergi ilişkisinden doğan hak, yetki ve görevlere ilişkin hükümler 213 sayılı Vergi Usul Kanununda sıralanmaktadır. Vergi Usul Kanunu kapsamında değerlendirilmeye alınması gereken başlıklardan biri üst hakkıdır. Türk Medeni Kanunu ve Türk Eşya Kanun hükümlerince irtifak hakları kapsamında değerlendirilen üst hakkı, sahibine başkasına ait bir taşınmaz üzerindeki mülkün maliki olma yetkisini veren hak olarak tanımlanmaktadır. Üst hakkı bu haliyle arazi üzerindeki mülkiyetin arazi altına ya da üzerine inşa edilen yapıların da aynı mülkiyet kapsamında değerlendirildiği kuralının istisnası olarak karşımıza çıkmaktadır. Sosyal ve ekonomik açıdan son derece önemli olan üst hakkı ve üst hakkı tesis etmek suretiyle inşa edilen yapının itfası çalışmanın ana konusunu oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra kanun, genelge ve özelgelere yer verilerek üst hakkının Türk Hukuk Sistemindeki yeri, tanım ve kapsamına ek olarak değerleme ve amortismanına ilişkin hükümler ışığında çalışma tamamlanmıştır.
The concept of tax refers to unilateral and unrequited monetary payments under coercion, by the power of sovereignty, in order to meet the public expenditures that the state has to bear in order to fulfill its public services. The basis of the state taxpayer relationship is located in the state’s taxation authority. The sensitive tax relationship established between the state and the taxpayer is based on tax law. Tax law is regulated under public law in which one of the parties is superior. All subjects that fall under the Tax Procedure Law in Turkey, and the provisions regarding the rights, powers and duties arising from the tax relationship are listed in the Tax Procedure Law No. 213. One of the titles that should be evaluated within the scope of the Tax Procedure Law is the right of construction. According to the provisions of the Turkish Civil Law and the Turkish Property Law, the right of title assessed within the scope of easement rights is defined as the right that gives the owner the right to become the owner of the property on a real estate belonging to someone else. In this form, the right of construction emerges as an exception to the rule that the property on the land is also considered within the scope of the same property, and the structures built under or on the land. The main subject of the study is the redemption of the building, which was built by establishing the superficies and superficies, which are extremely important in social and economic terms. In addition, the study has been completed in the light of the provisions regarding the valuation and depreciation of the right of construction in the Turkish Legal System, in addition to its definition and scope, by including laws, circulars and rulings.