Vergi kavramı, devletin, yükümlü olduğu kamu hizmetlerini yerine getirmek için katlanmak
durumunda kaldığı kamu harcamalarını karşılamak üzere, egemenlik gücünden destek alarak,
tek taraflı ve karşılıksız olarak cebir altında olan
parasal ödemeleri ifade etmektedir. Devlet mükellef ilişkisinin temeli devletin vergilendirme
yetkisinde yer almaktadır. Devlet ve mükellef arasında kurulan hassas vergi ilişkisi dayanağını vergi
hukukundan almaktadır. Vergi hukuku taraflardan
birinin üstün olduğu kamu hukuku kapsamında
düzenlenmektedir. Türkiye’de Vergi Usul Hukukunun konusuna giren tüm konular, vergi ilişkisinden doğan hak, yetki ve görevlere ilişkin hükümler
213 sayılı Vergi Usul Kanununda sıralanmaktadır.
Vergi Usul Kanunu kapsamında değerlendirilmeye alınması gereken başlıklardan biri üst hakkıdır. Türk Medeni Kanunu ve Türk Eşya Kanun
hükümlerince irtifak hakları kapsamında değerlendirilen üst hakkı, sahibine başkasına ait bir
taşınmaz üzerindeki mülkün maliki olma yetkisini
veren hak olarak tanımlanmaktadır. Üst hakkı bu
haliyle arazi üzerindeki mülkiyetin arazi altına ya
da üzerine inşa edilen yapıların da aynı mülkiyet
kapsamında değerlendirildiği kuralının istisnası
olarak karşımıza çıkmaktadır. Sosyal ve ekonomik açıdan son derece önemli olan üst hakkı ve
üst hakkı tesis etmek suretiyle inşa edilen yapının
itfası çalışmanın ana konusunu oluşturmaktadır.
Bunun yanı sıra kanun, genelge ve özelgelere yer
verilerek üst hakkının Türk Hukuk Sistemindeki
yeri, tanım ve kapsamına ek olarak değerleme ve
amortismanına ilişkin hükümler ışığında çalışma
tamamlanmıştır.
The concept of tax refers to unilateral and
unrequited monetary payments under coercion,
by the power of sovereignty, in order to meet the
public expenditures that the state has to bear in
order to fulfill its public services. The basis of the
state taxpayer relationship is located in the state’s
taxation authority. The sensitive tax relationship
established between the state and the taxpayer
is based on tax law. Tax law is regulated under
public law in which one of the parties is superior.
All subjects that fall under the Tax Procedure
Law in Turkey, and the provisions regarding the
rights, powers and duties arising from the tax
relationship are listed in the Tax Procedure Law
No. 213. One of the titles that should be evaluated
within the scope of the Tax Procedure Law is the
right of construction. According to the provisions
of the Turkish Civil Law and the Turkish Property
Law, the right of title assessed within the scope of
easement rights is defined as the right that gives
the owner the right to become the owner of the
property on a real estate belonging to someone
else. In this form, the right of construction
emerges as an exception to the rule that the
property on the land is also considered within the
scope of the same property, and the structures
built under or on the land. The main subject of
the study is the redemption of the building, which
was built by establishing the superficies and
superficies, which are extremely important in
social and economic terms. In addition, the study
has been completed in the light of the provisions
regarding the valuation and depreciation of the
right of construction in the Turkish Legal System,
in addition to its definition and scope, by including
laws, circulars and rulings.