The European Union for Turkey has been always the focus of attention since the early 1960s. For Turkey which struggled to be membership to EU because of its economic and political interests, European Union is a state policy. Turkey-EU Relations that has legal basis with Ankara Agreement which was signed on September 12, 1963 and got to a lot of positive and negative process in the period until today, has almost come to an impasse due to developments in Turkey, developments in EU and developments in Turkey-EU Relations. European Commission issued a report that called Positive Agenda in 2012 to solve the existing problems and improve the relations. With some of the work performed within the scope of this report in the relations between the two sides have observed a slight improvement. However, it could not reach the desired results for both sides. This study will deal with Positive Agenda and the developments after the Realist point of view. It is not possible to examine all the developments experienced during the period. Therefore, evaluations will be made on a number of developments. An analysis will be conducted on the question of why Turkey-EU relations can not develop and what are the factors affecting this process. In this respect, it will be understood what both Turkey and the EU should do and how Turkey-EU relations have entered the path
Türkiye için Avrupa Birliği 1960'ların başlarından beri hep ilgi odağı olmuştur. Ekonomik ve siyasi çıkarları gereği Avrupa Birliğine tam üye olmak konusunda büyük çaba sarf eden Türkiye için Avrupa Birliği bir devlet politikasıdır. 12 Eylül 1963'te imzalanan Ankara Anlaşması ile hukuki zemine oturan ve günümüze kadar geçen sürede olumlu ve olumsuz pek çok sürecin yaşandığı Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri özellikle 2005'ten sonra Türkiye'deki gelişmeler, AB'deki gelişmeler ve Türkiye-AB ilişkilerindeki gelişmeler nedeniyle neredeyse tıkanma noktasına gelmiştir. Avrupa Komisyonu var olan sorunları çözmek ve ilişkileri geliştirmek için 2012 yılında Pozitif Gündem adında bir rapor yayınlamıştır. Bu rapor kapsamın gerçekleştirilen bazı çalışmaları sayesinde iki taraf arasındaki ilişkilerde az da olsa bir gelişme gözlenmiştir. Ancak her iki taraf için de istenilen sonuca ulaşılamamıştır. Bu çalışma Pozitif Gündem ve sonrasında yaşanan gelişmeleri Realist bir bakış açısıyla ele alacaktır. Dönem içinde yaşanan bütün gelişmeleri incelemek mümkün değildir. Dolayısıyla bir takım gelişmeler üzerinden değerlendirmeler yapılacaktır. Türkiye-AB ilişkilerinin neden gelişemediği ve bu süreci etkileyen unsurların neler olduğu soruları üzerinden bir analiz yapılacaktır. Bu sayede hem Türkiye'nin hem de AB'nin neler yapması gerektiği ve Türkiye-AB ilişkilerinin nasıl bir yola girdiği anlaşılacaktır