Sanayi Devrimi öncesinde tekstil sektörünün en önemli hammaddelerinde biri olan tiftiğin üretim alanı Osmanlı İmparatorluğunun toprakları içinde yer alan Ankara Vilayetidir. Bir hammadde olarak tiftiğin, kırsalda hayvan yetiştiricileri ile başlayan iktisadi süreci, ipe dönüştürülmesi, iplerin renklendirilmesi, kumaşa dönüştürülmesi ve tezgahlarda gündelik kullanım malzemelerine dönüştürülmesini içeren uzun aşamaları barındırmaktadır. Bir liman şehri olmamasına rağmen Ankara, 19.yy’ın sonuna kadar tiftik ürünlerinin ticaret merkezi olmuş, bu merkezde hâkim ürün tiftik keçisi yetiştiriciliği olmuştur. İstanbul-Ankara Demiryolunun 1893 yılında faaliyete başlaması ile eş zamanlı olarak, bölgede hububat üretimi artmaya başlamış ve 1896 yılında hububat ihracı tiftik ihracını geçmiştir. 20.yy’ın ilk çeyreğinde Ankara çevresinde hayvancılıktan hububat üretimine hızlı bir geçiş yaşanmış; tiftik keçisi yetiştiriciliği önemini yitirmiştir. Demiryolunun gelişi, tiftiğin dış talebinden bağımsız olarak Anadolu’dan silinmesinde önemli bir aşamadır. Zamanla tiftik keçisi tür özelliklerine kaybetmeye başlamıştır. Birinci Dünya Savaşının başlaması ve Osmanlının dağılma sürecinin son aşaması olan Millî Mücadelenin en önemli savaşlarının 1919-1922 yılları arasında Ankara ve çevresinde gerçekleşmesi, tiftik açısından geri gidiş sürecinin son aşaması olmuştur. Tiftik Türkiye’de ve Ankara’da silinirken, dünyada üretim alanları genişlemeye başlamıştır. Bu çalışmada Anadolu’nun kendi içsel dinamikleri ile başlayan tiftiğin gerileme süreci incelenecek ve tarımsal değişimin yereldeki dinamikleri ile uluslararası etkenlerin rolleri karşılaştırılacaktır. Önemli bir ihraç malı olarak tiftiğin Anadolu’da geçirdiği 40 yıllık dönüşüm İstanbul’daki Osmanlı Arşivinden ve Londra’daki İngiliz Arşivlerinden elde edilecek arşiv kaynakları ile açığa çıkarılmaya çalışılacaktır.
Before the Industrial Revolution, mohair played a vital role as a key raw material in the textile sector. Originating from Ankara, a province in central Anatolia, within the Ottoman Empire, the economic process of mohair commenced with animal breeding in rural regions. The intricate transformation of mohair into ropes and subsequent coloration marked the initial stages, culminating in the creation of fabrics and everyday materials using looms.Until the late 19th century, Ankara served as the prominent trading hub for mohair, despite not being a port city. However, with the inauguration of the Istanbul-Ankara Railroad in 1893, grain production flourished in the province, eventually surpassing mohair exports by 1896. Consequently, agricultural pursuits gradually supplanted animal husbandry around Ankara in the early 20th century, leading to a decline in the significance of mohair goat breeding. This decline was primarily influenced by internal changes within the region rather than external demand. Over a short period, mohair vanished from Anatolia as the once distinctive Angora goat lost its unique traits, necessitating intensive breeding efforts. The final stage in the disappearance of mohair in Anatolia was marked by the onset of the Great War, the dissolution of the Ottoman Empire, and the battles during the National Struggle between 1919 and 1922, particularly around Ankara.However, mohair production was expanding in the World, while it was losing its importance in Anatolia and Turkey. This research aims to explore the decline of mohair in Anatolia, emphasizing internal dynamics. The study will analyze 40 years of agrarian changes in Ankara, comparing and contrasting the impact of international factors and internal dynamics in this process. The transformation's elucidation willdraw upon primary archival sources acquired from the Ottoman Archives (Istanbul) and The National Archives (London).