Osmanlı İmparatorluğu döneminden miras kalan vergilerden biri olarak Ağnam Vergisi,Cumhuriyet döneminde başta ismi olmak üzere çeşitli değişiklikler geçirerek 1960 yılınakadar varlığını sürdürmüştür. Vergi konusu olan hayvanın fiyatı ile kıyaslandığında tahsiledilen vergi miktarının yüksek oluşunun temel şikayet konusu olduğu bu vergiye karşımükelleflerin yaygın olarak hayvanlarını sayım memurlarından kaçırma şeklinde biryönteme başvurduğu bilinmektedir. Çoğu zaman başarılı olmuş görünen bu yöntemin,tespiti durumunda yaptırımları da söz konusu olmuştur. Vergi ödeyiciler açısından birvergi kaçırma anlamına gelen bu pratiklerin tespitinin ancak sözlü anlatılarda mümkünolacağından hareketle çalışmada sözlü tarih yöntemi kullanılarak vergi anlatılarıderlenmiştir. Çalışmada bütünlüklü bir anlatıya ulaşabilmek için vergi ilişkisinin ikitarafı, mükellef ve tahsildarları kapsar şekilde gerçekleştirilen sözlü tarih yöntemindenelde edilen bulgular ışığında Ağnam vergisinin yerelde nasıl işlediği incelenmiştir.Çalışma sonucuna hayvanların sayım memurlarından kaçırılmasına yönelik uygulamanınyaygınlığı doğrulanırken; daha da önemlisi yazılı kaynaklarda tespiti imkansız ve aynıölçüde yerelde vergi ilişkisinin işleyişine yönelik orijinal bir örnek olarak KasapSüleyman anlatısı tespit edilmiştir.
The Ağnam Tax, as one of the taxes inherited from the Ottoman Empire period, had continued to its existence until 1960, with various changes i.e., its name in the Republic era. It is known that the main complaint about this tax is the high amount of tax as compared to the price of the animal subject to tax. It is also known that the taxpayers commonly resort to a method of hiding their animals from the officers. In this study, in order to reach a complete narrative, how the Agnam tax works in the local area is examined in the light of the findings obtained from the oral history method, which includes both sides of the tax relationship, taxpayers and collectors. As a result of the study, the prevalence of the practice of hiding animals from officers was confirmed; more importantly, the narrative of Süleyman the Butcher was identified as an original example of the functioning of the local tax relationship, which is impossible to identify in written sources.